26 Mayıs 2013 Pazar

Mağusa & Karpraz



Mağusa & Karpaz

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin cennet köşelerinden biride Mağusa ve Karpaz bölgesi. Savaş dönemi öncesinde şuan ki ihtişamından çok daha ileride olan bu şehir Doğu Akdeniz Üniversitesinin açılmasıyla birlikte yıllar içinde kalkınmışlık seviyesini 
arttırdı. Şehir alışıla gelmiş Kıbrıs şehirlerinden biraz daha farklı; daha öğrenci dostu bir şehir. Mekanların hitap ettiği müşteriler genelde öğrenciler olduğundan öğrenci cüzdanına göre ayarlanmış fiyatların olduğu menüleri Mağusa’da bulmak daha kolay. Mağusa’da tarihle iç içe bir şehir göreceksiniz. Adaya hakim olmuş devletler buraya çok güzel eserler bırakmışlar ve hepsi gezip görme değer emin olabilirsiniz.
Maraş olarak adlandırılan tarafsız bölgede Türk, Rum ve Birleşmiş Milletler askerleri bir arada görev alıyorlar. Savaş döneminden önce tam bir tatil cennetiymiş bu bölge, büyük oteller, lüks evler, mükemmel plajlar hep bir aradaymış. Eğer askeri kimliğiniz yok ise içeriye giremezsiniz ama tellerin çevresinde arabanızla atacağınız tur sonucunda dahi içeride ki etkileyici manzarayı görebilirsiniz.
 


Mükemmel plajların hepsi tabi ki Maraş bölgesinde kalmamışlar, şehrin Karpaz’a doğru otoyolun sağ tarafında uçsuz bucaksız uzanan cok ince ve temiz bir kumla ile kaplı olan plajlar sizleri bekliyor. Tipik akdeniz suyu burdada kendi belli ediyor; sıcak bir deniz bulacaksınız Mağusa’da. Benim gittiğim Glapsides plajında sezlong ve şemsiye için fahiş bir ücret istenmiyor, 3 TL karşılığında şemsiyenizi, şezlongunuzu ve yarım litrelik suyunuzu alabilirsiniz.


 



Karpaz adanın en Doğu noktası, bazı köylerden başka yerleşim pek yok bu bölgede. Doğal yaşam en saf haliyle duruyor Karpaz’da. Golden Beach olarak adlandırılan plaj deniz kaplumbağalarının doğal yumurtlama alanı ve adına yakışır güzellikte bir yer. Ulaşmanız biraz zaman alıyor ama mutlaka gidip görülmesi gereken yerlerden biri Kıbrıs’ta. Yaz aylarında yada baharın son zamanlarına doğru giderseniz kiralık bungalovlarda konaklayıp gece plajda ateş yakıp denizi seyrederek güzel sohbetlere ortam yaratabilirsiniz. Eşinize yada sevgilinize muhteşem bir atmosferde çok romantik bir ortam yaratmanız işten olmaz bu güzellik sayesinde. Zafer burnu adanın en uç noktası, burda çok güzel bir manastır var ve bolca eşek. Meşhur karpaz eşekleri buralarda kolayca görülebiliyorlar. Eğer aletli dalışla ilgileniyorsanız çok güzel dalış noktaları var Mağusa ve Karpaz bölgesinde. Umarım gezinizden sizlerde benim gibi zevk alırsınız.

 



18 Mayıs 2013 Cumartesi

Ayvalık & Alibey (Cunda) Adası

Ege'nin en güzel sahil kasabalarından biri hiç kuşkusuz ki Ayvalık. Mükemmel plajları, doğayla iç içe oluşu ve Ege insanının kendine has sıcaklığıyla tüm övgüleri hak ediyor Ayvalık. Eski Yunan evleri, arnavut taşlı sokakları, küçük adaları hafızanızda güzel anılara yer açıcaktır. Ayvalık çarşısında gezinip simit(nohut) ekmeğinizi aldıktan sonra belediye otobüsleri ile yada dolmuş taksilere binip yarım saat civarı bir yol giderek Alibey Adasına bir diğer adıyla Cunda Adasına ulaşıcaksınız. Ada denmesine aldanmayın kara yolu ile ulaşabilirsiniz Cunda'ya. Ada çok geniş bir coğrafyaya sahip değil ve
gezmeye değer yerlere kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Meşhur sakızlı dondurmayı denemeyi ihmal etmeyin, Yunanistan'ın Sakız adasından gelen sakızlar ile yapılan bu dondurmalara bayılacaksınız ama gerçek sakız kullanarak yapan bir işletme bulmaya özen gösterin. Adanın taşlı sokaklarında mükemmel fotoğraflar çekme şansına sahip olacaksınız.
Adanın zirvesine doğru yürürken daracık taş yollardan ilerliyeceksiniz, yaz aylarında ziyaret ederseniz yazlık bez bir ayakkabı ile yürümenizi tavsiye ederim. İlerledikçe eski kliseyi görüceksiniz, şuanda biraz bithap durumda ancak resterasyon çalışmalarına başlanmış durumda. Tepeye yürüyüşünüzün sonunda sizi bir yel değirmeni bekliyor olucak. Eski bir şapel olan Agios Yannis bekliyor. Günümüzde restore edilip müze haline getirilen müze Sevim & Necdet Kent Kitaplığı olarak adlandırılıyor ve Rahmi Koç Müzesi himayesinde bulunuyor şuan. İçerisinde ki
kütüphanede zevkinize uygun bir kitap bulup dışarda ki masalara oturup soğuk limonatınızı yudumlayıp mükemmel Ayvalık manzarasını izleyebilirsiniz ( http://www.rmk-museum.org.tr/cunda/index.htm ). Aşağıya inip son turlamalarınızı yaptıktan sonra Ayvalık'a deniz yoluyla dönmenizi tavsiye ederim. Çeşitli sıklıklarla kalkan küçük tekneler sizi karşı kıyıya ulaştırıcaklar.
Ayvalık'a kadar gelip ayvalık tostu yemeden dönmek olmaz tabi ki. Sahilde ki tostçularda o heryerde duyduğünuz ayvalık tostunu yerinde yiyebilirsiniz, deniz kıyısında çayınızı yudumlayıp tostunuzu afiyet ile yiyin. Yazımın başında bahsettiğim o mükemmel plajları merak ediyor iseniz yolunuz Sarımsaklıya doğru yönelicek demektir. Türkiyede ve Kıbrısta bir çok yerde denize girdim ve Sarımsaklı plajları gördüklerim arasında en iyilerden biri. Uçsuz bucaksız plajlar diye duymuşşsunuzdur, Sarımsaklıda bunu görme şansınada sahip olacaksınız.
Hareketli beach clublarda müzik eşliğinde eğlenmek, güneşlenmek mi istiyorsunuz? Emin olun aradığınızı bulabileceksiniz. Hayır ben sakinlik arıyorum, insanlardan uzakta güneşin, denizin ve sıcak kumların tadını çıkarıcam diyorsanız bunuda kolaylıkla elde edebilirsiniz, uçsuz bucaksız bir plajdasınız sonuçta. Burda yazanlar dışında çok daha fazla güzellik sizi bekliyor bu şirin Ege kasabasında. Umarım burda yazanlardan çok daha fazlalarını sizler keşfedersiniz ve benden çok daha fazla zevk alırsınız.